SONBAHAR KLİŞELERİ




18 Ekim 2014 Cumartesi

             
                  Selamlar,yeni bir yazıyla karşınızdayım.Valla şu yazılara başlamayı da bir türlü beceremiyorum.Ana haber bülteni sunacakmış gibi kasıyorum kendimi ama Allahtan bir başlayınca devamı geliyor.Bu gün sonbahar klişelerinin gerçeklerini tokat gibi yüzünüze vurmaya geldim!!!(arka fonda magic-rude çalıyor :D )

            1)Pencere Kenarında Oturan Kız:
        Hani bi kız var ya hırkası avucuna kadar sünmüş,kahve kupası tutuyor elinde filan.Ya bu coolluğu da bir türlü beceremiyorum.Bi kere ben o incecik boyfriend hırkayı giysem bir saate kalmaz soğuktan kaskatı kesilirim.(ıtunes rastgelede şu an sweather weather çalıyo tesadüfe bak lan ).Ben giyerim yünlü taytımı,sokarım çorabımın içine oh mis.Zaten ders çalışacağız diye götümüz çıkıyor bırak kahve keyfini yemeği bile oldu bittiye getiriyoruz.Hem ben yağmurlu havalardan nefret ederim.
   
             2)Yağmurdan Sonra Toprak Kokusu:
      Tanıyanlar bilir beni soğuk mevsimleri bitim kadar sevmem.Şu yağmurdan sonra toprak koklama heveslilerine bir şey demiyorum ama yani bravo.Şahsen ben bir gök gürültüsü duysam kafamı deve kuşu gibi yorgana gömüp yağmur geçene kadar bekliyorum.Hatta bir gün yorganın altında kendi nefesimden boğulacam o kadar bürünüyorum düşünün.Küçükken keşke hiç yağmur yağmasa ama hep suyumuz olsa filan diye salak salak hayaller kurardım

             3)Kırmızı Ruj:
      Eh be kezbanlar her boyayı boyadınız da bir fıstık yeşili kaldı.Sanki bütün moda haftalarını takip edip tüm defileleri izliyorlar da sonbahar renklerinden geri kalmayalım tasasına düşüyorlar.Kırmızı-bordo ruj aşığı olan ben yemin ederim bazı kızlarımızı görünce değil ruj hayattan soğuyorum.Şimdi burada size kırmızı ruj nasıl sürülür onu anlatacak değilim,bir yazıda değinirim.Ama ota boka kullandığınız şu google’ı açın da bir araştırın,leş yalamış,avdan dönmüş gibi çıkmayın sokağa.
  
             4)Rüzgar:
     Hee popçu klibinde oynar gibi saçlarımızı savuruyoruz hee!!Ya ben zaten 20 kilo bişeyim aman savrulmayayım,aman düşmeyeyim derken ölüyorum yürürken.Ya sağa çekiyorum ya sola,içmiş içmiş de kendini yollara vurmuş sanacak görenler!Ağzım burnum kıpkırmızı oluyor.Ot,böcek,bok,püsür ne varsa gözüme kaçıyor anasını satayım!

             5)Atkı-Bere Sorunsalı:
      Bu atkıyı fular gibi geniş geniş takanlara da tav oluyorum.Ciğerlerini üşütüp küt küt öksürmüyorlar herhalde benim gibi.Ya atkıyı bir dolayışım var boynuma,gören peşmerge sanıyor yani.O bereyi cool cool taksan saçının tepesine alnın üşür,alnını kapatsan oluyorsun Balıkçı İdris Abi.Öff dert bir iki değil ki!!!

             6)Botlar:
      Ya bu botları taşıyamayan bir ben miyim?!Yemin ederim yürürken ayaklarımı elimle kaldırıyorum.Sırf bu botlar yüzünden asansör korkumu yendim ben.Merdivenleri çıkınca dilim dışarıda 10 saat soluk soluğa bir noktaya kilitlenip kalıyorum yoksa.Sağlam kaliteli diye Harley aldım bir de geçen yıl.Tövbeler olsun şaka yapmıyorum ilk giydiğim hafta ayağım çıktı ya.Şişti böyle basamıyorum filan.Neyse ki alıştım biraz.

             7)Kasımda Aşk Başkadır:
      Bitiyorum bu geyiğe de.Kasım ayı boyunca twittera falan giresim gelmiyor ya!Bu olayın romantikliğine inanmış bir grup var.Bir grup da taşak geçiyo’’hani kasımda aşk başkaydı lan yine bir şey çıkmadı’’.Polyana ekip var bir de’’bu kasımda da aşk başka çıkmadı ehehe’’.Ya artık yeter kaç senedir usandık ya.Gelirse ekime gelmezse’’kasıma’’ kadar diyerek kapatıyorum bu konuyu arkadaş!!!

             8)Ne Giyeceğiz Biz?:
      T-shirt giysen götün donar,kazak giysen yeni menopoza girmiş 50 yaşında karı gibi cığıl cığıl terlersin.Converse giysen ayak parmaklarını hissetmezsin,bot giysen ayakların isilik çıkarır.Yanına şemsiye alsan yağmur yağmaz,almasan sıçana dönersin ıslanmaktan.Bence yazdan direk kışa geçilmeli.Hani var ya bi geyik’’İlkbahar-yaz-bu ne lan-kış’’ hah çok doğru valla.
  
             9)Grip:
      Son günlerin moda hastalığı olan gribe ben de yakalandım.Her sene grip aşısı olurum her sene de 10 gün yatarım.Ulan bu kodumun bakterilerinde nasıl bir konjugasyon yeteneği varsa ‘’what doesnt kill you makes you stronger’’ diyerek senelerdir kanımızı iliğimizi kurutuyorlar.Her sene daha güçlü geliyor herifler.Antibiyotikler filan hak getire.Her yerden bir hapşuruk,bir aksırık sesi.Herkes etrafa bakterilerini saçma derdinde!Sağolsun bizim Şevval de okuldan buldu geldi de hepimize yaydı.Burun spreyimle aşk yaşıyorum valla!!

           10)Sözün Özü:
      Amaaan,sululuğu bir kenara bırakalım.Cidden bu arada kalmış skimsonik mevsimden nefret ediyorum ama iyi yanları da yok değil.Uzayan geceler,sobanın üstünde pişen kestanenin kokusu,okulda kalorifer etrafındaki sohbetler,Yağmurdan sonraki toprak kokusu (hahahahaha :D).Lan yemin ederim düşünüyorum da başka iyi bir yön bulamıyorum.


               Sonbaharda üşüyen elinizi tutan bir sevgiliniz,sizinle şalını paylaşan bir dostunuz,birlikte sıcak çikolata içebileceğiniz arkadaşlarınız ve soğuk akşamlarda sobanın yanında kestane yiyerek eğlenebileceğiniz bir aileniz varsa ne mutlu size.Elinizdekilerin kıymetini bilin ve şükredin.Bir de vitamin hapı filan alın da hasta olmayın JHoşçakalıın! 



 
Bu blogtaki yazıların tüm telif hakları saklıdır. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Instagram

CONTACT ME

Ad

E-posta *

Mesaj *

You Can Comment! Click Here!

BUMERANG

Bumerang - Yazarkafe
Powered By Blogger

Translate

Copyright © 2015 • MİHRİ'NİN DÜNYASI